Teknoloji çok kısa bir sürede hayatımızın vazgeçilmezi oldu. Tabletler, bilgisayarlar, akıllı telefonlar yaşamımızda çok büyük bir rol alır hale geldi. Özellikle yeni nesil diye adlandırdığımız bütün yaşamları boyunca teknolojik aletler ve dijital ekranlar karşısında büyüyen Z kuşağını esir almış durumda. Peki, bu teknolojinin çocuklar üzerindeki etkileri nelerdir?
Bilinçli ve sınırlandırılmış bir şekilde kullanıldığında teknolojinin hayatımızın birçok alanında olumlu özelliklere sahip olduğu bir gerçek; yaşamımızı kolaylaştırması, bilgiyi çok daha rahat ulaşılabilir kılması bu sayede çocukların farklı ilgi alanlarına karşı merak duyması, bilişsel anlamda gelişmesine katkı sağlaması gibi birçok faklı alanda hayatımızı olumlu olarak etkilemektedir. Bunların yanı sıra, aşırı ve bilinçsiz kullanıldığında teknolojinin çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkileri de var. Oyun çağı döneminde çocukların zamanın büyük bir kısmını kontrolsüz bir şekilde teknoloji ile geçirmeleri onları hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkilemektedir.
Motor becerilerinin zayıflaması, baş ağrıları, göz bozuklukları, uyku problemleri, yeme bozuklukları gibi farklı fiziksel alanda etkileri mevcutken sosyal becerilerinde zayıflama, çevresindeki uyaranlara karşı ilgisiz kalma, saldırgan düşüncelere sebebiyet verme, gibi birçok psikolojik etkileri gözlemlenmektedir. Özellikle güç ve saldırganlık temalarını konu alan televizyon programları, bilgisayar oyunlarının çocukların gelişimini olumsuz yönde etkilediğine dair birçok araştırma mevcut. Henüz soyut kavramları tam olarak anlamlandıramayan çocuklar televizyon programları, bilgisayar oyunlarında konu alınan bu temaları tam olarak idrak edemeyebiliyor ve gerçek hayat ile sanal yaşamı birbirinden ayıramayabiliyorlar. Bu da çocuklarda korku, kaygı, şiddete eğilim gibi farklı psikolojik sorunlara sebep olabiliyor.
Teknoloji, hayatımızın büyük bir alanını kapsar hale geldi. Görmezden gelmek, yasak koymak, yokmuş gibi davranmak çocuklar da kalıcı bir davranış kazandırmamaktadır. Bunun yerine bu iletişim araçlarını doğru kullanımı çocuklarımıza öğretmeliyiz. Kullanım sürelerini ve içeriklerini denetlemeli, bilgisayar ve televizyonların evin ortak kullanım alanlarında kullanılmasını sağlamalıyız. Teknolojik aletlerle geçirecekleri vakitleri daha değerli bir şekilde kullanmalarını sağlamalıyız. Haftanın belirli saatlerini veya günlerini “teknolojiden uzak geçirme” vakitleri olarak değerlendirebiliriz yerine sunduğumuz farklı etkinliklerle bu zaman dilimlerini daha cazip hale getirebiliriz böylece çocuklara teknolojinin yerini doldurabileceği alternatifler sunmuş oluruz. Bunlara ek olarak, teknolojik aletler ödül veya ceza olarak kullanılmamalıdır, bu amaçla kullanıldığında çocukların bu tür aletlere karşı bakış açısı değişebilir ve onlara daha çok değer atfetmelerine sebep olabilir. Denetim yaparken yasaklayıcı, yargılayıcı, sert bir tutum yerine anlayışlı, makul bir tutum benimsenmelidir.
Psikolog Rümeysa ÖZKARA
Üsküdar Derya Öncü İlkokulu Rehberlik Öğretmeni