Koronavirüs ve Bireyler Üzerinde ki Psikolojik Etkileri
Koronvirüs Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Sağlık Örgütünün Covid-19 ismini verdiği ve pandemi olarak ilan ettiği salgın olarak yakın zamanda hayatımıza girdi. Son günlerde adını çokça duyduğumuz ve hayatımızı birçok yönden etkileyen bu salgının bizleri yalnızca biyolojik olarak değil davranışsal ve psikolojik olarak da etkilediği bir gerçek.
Hem toplumsal hem bireysel olarak bu salgından korunmak için din, dil, ırk, yaş, cinsiyet fark etmeksizin zorunlu tedbirler alındı. Bu doğrultuda alınan tedbirlerle ortaya çıkan olağanüstü durumun kazandırmış olduğu olumsuz psikolojik ruh halinin yayılma hızı virüsle yarışacak boyuta ulaştı hatta çoğu zaman bu ruh hali virüsten önce insanlara tesir ederek psikolojik hastalık halini beraberinde getirdiği gözlemlendi.
Pandemide bireylerde başta kaygı ve beraberinde fobik reaksiyonlar en çok karşımıza çıkan ruhsal sorunlardır. Korona salgınında ise değişen hayat akışı ve ev içerisinde kısıtlı hareket alanı bireyi mutlu edecek çevresinden mahrum oluşu depresif ruh haline girmesine neden olabiliyor. Bununla birlikte virüsün gözle görünmüyor oluşu ve nereden hangi yol ile bulaşacağı konusunda savunmasız olunması da bireylerde ki obsesyonu tetikleyebilmektedir.
Peki bu durumla nasıl basa çıkmalı neler yapmalıyız?
- Olağanüstü durumlarla başa çıkarken başvurulması gereken ilk hal sağduyu halidir. Bireyler kendi sakinliğini korursa çocukları, ailesi ve çevresine yardımcı olabilir. Baktığımız her yerde karşılaştığımız olumsuz manzarayı tek odak kabul etmek yerine ayağımızın altında ki sağlam zemini fark etmemiz büyük önem taşımaktadır. Bilinçli bir şekilde aldığınız önlemleri kendinize hatırlatmanız panik havasının dağılmasına yardımcı olacaktır.
- Var olan hali çocuklarımızdan gizlememeliyiz. Onlara uygun bir dille anlatmalı ve başa çıkma yöntemleri hakkında sağlıklı bilgiler vermeliyiz. Sonrasında ise sorduğu sorulara dürüst ve yalın bir şekilde yanıt vermeliyiz. Bunu açıklamaların çocuğun gelişim dönemine uygun bir dille yapılması önem arz etmektedir.
- Örneğin; virüsün gözle görülemeyecek kadar küçük mikrop benzeri canlılar olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle küçük çocuklara somutlaştırarak anlatmak her zaman anlamlandırmalarına yardımcı olacaktır. Virüsün dokunduğumuz yerlerde olup olmadığını göremediğimizi bu nedenle hasta kişilerin dokunduğu yerlere dokunduğumuzda ellerimizi yüzümüze değdirmeden hemen güzelce yıkamamız gerektiğini, ihtiyaç haricinde gereksiz temastan uzak olmamız gerektiğini anlatmalıyız. Kendisinde bu virüsün olup olmadığını merak ettiğinde ise hastalığın belirtilerinden bahsedebilirsiniz.
- Hem çocuklar hem biz yetişkinler için rutini bu zor günlerde korumak önemlidir. Evde geçirdiğimiz vakti bir tatil gibi geçirmek sürecin bitmesiyle arkamıza dönüp baktığımız israf ettiğimiz vakit için üzülmemize neden olacaktır. Plan yapmak günlük ve haftalık işlerinizi sistemli bir şekilde gerçekleştirmenize imkân sağlayacaktır. Hem bu planlama öngöremediğiniz gelecek zamanlar için ışık tutan bir fener olarak size güç verecektir.
- Birçok bilimsel araştırma stres ile bağışıklık arasında ki pozitif bağı açığa çıkarmıştır. Güçlü bir bağışıklık için beslenme ve fiziksel egzersiz ne kadar önemliyse psikolojik dayanıklılıkta bir o kadar önem arz etmektedir. Bu nedenle kendimizi iyi hissettirecek aktivitelere odaklanarak stresimizi azaltmak bağışıklığımıza yapacağımız en büyük yatırımlardan biri olacaktır.
- Yetkili merciler tarafından düzenli bilgilendirmeler dışındaki özellikle kaynağı belirsiz bilimsel gerçekliği olmayan haberlere itibar etmemek başka bir tedbirdir. Bilgi kirliliği bireylerde endişeyi tetiklemektedir.
- Sonuncusu ve en önemlisi ise sosyal izolasyon ile başta kendimizi sonra sevdiklerimizi ve toplumumuzu korumak yapabileceğimiz en basit ama en etkili savunma yöntemidir.
Derya Öncü Eğitim Kurumları
Üsküdar Kampüsü
İlkokul&Ortaokul Rehberlik Birimi