BEBEK VE ÇOCUKLARDA ZEKA GELİŞİMİ
Psikolog Kaniye AYER
Üsküdar Derya Öncü Ortaokulu Rehberlik Servisi
BEBEK VE ÇOCUKLARDA ZEKA GELİŞİMİ
İnsan beyni ile alakalı her geçen gün yeni bilgiler elde eden bilim dünyasının, günümüze kadar keşfettiği bilgiler ışığında, insanın ve tabii çocuğun öğrenme davranışı hakkında önemli veriler elde edilmiştir. Sanıldığının aksine insanlar beyin gelişimlerini tamamlayarak dünyaya gelmemektedir.
Bazı kritik evrelerde daha fazla olan beyin gelişimi belli dönemlerde daha az olabilmekle birlikte yaşamın ilk yıllarından itibaren hayat boyu devam etmektedir. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak beynin işleyiş prensipleri bilindiğinde ve buna uygun çalışmalar yapıldığında çocuklardaki öğrenme kabiliyetinin artacağı aşikârdır.
Malum olunduğu üzere beynimiz öğrenme, düşünme ve hatırlamadan sorumlu organımızdır. Bu işlevlerin sağlıklı bir şekilde çalışması ise gerek akademik hayatta, gerekse kişinin gündelik hayatında daha doğru düşünüp davranmasını ve sağlıklı kararlar almasını sağlamaktadır. Beynimiz sinir hücreleriyle örülmüş bir ağ gibidir. Nöron denilen bu sinir hücrelerinin neredeyse tamamı yeni doğan her bebekte mevcuttur. Ancak zaman içerisinde sinir hücrelerinin birbirleriyle bağlantılar kurmaları gerekmektedir. Her yeni deneyim ve öğrenilen yeni bir bilgi ile birlikte nöronlar arsında bağlantılar kurulmaktadır. Sinir hücreleri arasında ne kadar çok bağlantı kurulursa beyin o kadar çok gelişecektir.
Bu bağlantıların kurulması için gereken kritik evreler özellikle yaşamın ilk yıllarındadır. Bu nedenle büyüme sürecinin özellikle ilk evrelerinde çocuklara yeterli düzeyde uyaran verilip sinir ağlarının kurulmasını sağlamak çok önemlidir. Zira yeterli uyaran alınmadığında yeni bağlantılar kurulmadığı gibi mevcut bağlantılar da zamanla zayıflayacak ve hatta yok olarak, ilerleyen yıllarda telafisi zor bir hal alabilecektir. İşte bu yüzden beyindeki sinaptik bağlantılar ne kadar sık kullanılırsa o kadar kuvvetlenecektir. Öğretim ya da deneyimler yoluyla elde edilen yeni bilgi ve beceriler sayesinde beyinde sürekli olarak işlevsel bir değişim oluşacak, yeni sinirsel bağlantılar kurulacak ve hata daha önce kurulmuş olan mevcut ağlar da güçlenecektir.
Bu nedenle;
Beyne yönelik zenginleştirilmiş tecrübelerle beynin sürekli olarak uyarılması, beyin gelişiminde önemli yer tutmaktadır. Doğumdan itibaren yenidoğanla iletişim kurmak, konuşmak, işitsel, görsel, kinestetik uyanlar vasıtasıyla yeni deneyimler yaşatmak, büyüme sürecinde farklı eğitsel materyalleri kullanarak( puzzle,lego,satranç…v.b) yepyeni sinirsel ağlar oluşturmalarını sağlamak bir çocuk için hayati önem taşımaktadır. Okul çağında iken sadece okulda öğrendikleriyle sınırlı bırakmayıp kitap okuma gibi üst düzey bilişsel işlevleri aktifleştiren alışkanlıklar kazanmalarını sağlamak özellikle anne babaların görevi olmalıdır. Yoksa telafisi sonradan mümkün olmayan olsa da ancak ilk zamanlarda elde edilecek faydanın çok daha azı bir faydanın elde edilebileceği bir netice ile karşı karşıya kalınacaktır.
Unutmayalım; her yeni uyaran, her yeni bilgi ve her yeni bir deneyim yeni bir bağlantı demektir. Bağlantı ne kadar fazla ise o kadar iyi gelişen bir beyin ve ileride başarılı bir akademik hayat demektir.
Psikolog Kaniye AYER
Üsküdar Derya Öncü Ortaokulu Rehberlik Öğretmeni