Karadeniz, bazen sakin; hafif dalgalı ve de çokça hırçın...
Adına şarkıların söylendiği türkülerin yakıldığı eşsiz yeşile, gönülleri dolduran gözleri ışıldatan maviye hasretlerin diyarı...
Sarp yalçın dağların, asi nehirlerin, kemerli taş köprülerin, bulutun, nemli taşın ve insan coğrafyasının bir çay gibi demlenmiş emeği vardır.
Bir masal gibidir Karadeniz. Ötelerde ladin ve çam kokusu... Peynirin ve mısırın tattıkça farklılaşan lezzeti... Anaların yanık sesine yaren olan kemençenin muhteşem tınısı ve daha birçokları...
Derya öncü Anadolu Lisesi olarak bu yıl rotamızı Karadeniz'e çevirdik. Bu gezi öğretmen-öğrenci-doğa bütünleşmesi açısından kıymetli bir deneyimdi. Kitaplarda okuduğumuz derslerde anlattığımız bu diyarlara doğrudan temas etmek belleğimizde, bu yörelere dair unutulamaz izler bıraktı. Kısa ama yoğun bir zaman diliminde gerçekleştirdiğimiz bu gezi gülümseten, mutlu eden anılara kapı açtı. Her ne zaman bu kapıyı aralasak tebessüm ediyoruz. Eğitimin yaşamla örtüşmesi gerektiği inancıyla Karadeniz'e yeni pencereler açtık.
Gezinin sonunda dimağımızda birçok lezzetle İstanbul'a döndük.