Din eğitimi, insanın önemli bir ihtiyacını karşılaması ve bu sayede onun sahip olduğu yetenek ve kapasiteyi fiilen gerçekleştirmesine yardımcı olmaktadır.
İnsanın gerek kendisi hakkındaki gerekse varlığının anlamını arayan sorularına cevap bulmada dinin verilerini kullanmak kaçınılmazdır.
Bunlar, insanın fizik ötesi ile ilgili sorularıdır. Bunların en doyurucu cevabı dinden gelmektedir. İnsanın bu duygusu hiçbir zaman yok olmaz; ancak eksik ve yanlış doyurulabilir
Asıl önemli nokta da burasıdır. Eğitim öğretimden beklenen görev, bu eksik ve yanlış doyurulmaları önlemektir.
Ayrıca, eğitim öğretimde asıl olan, ferdin bedenî ve ruhi bütün yetenek ve ihtiyaçlarının sıra ile değil, birlikte ele alınması ve uyum içerisinde doyurulup geliştirilmesidir. Bu nedenle, inanma gibi önemli bir duygu ve ihtiyacı, diğer duygu ve ihtiyaçların gerisinde bırakmak veya hiç görmezden gelmeye çalışmak doğru değildir. Din öğretiminden beklenen, kişilerin inanma ihtiyaçlarını, doğru bilgi, duygu ve becerilerle doyurmalarına yardımcı olmaktır.
Günlük hayatımızda dini ifadelerin en çok dilek ve dualarımızda yer aldığını görürüz.
Bu bağlamda din eğitimi ile çocuklarımızın küçük yaşlarda bu terimlerimize aşina olmalarını hedeflemektedir.
Bunlardan bazıları :
Bismillahirrahmanirrahim , Din, Dua, Emin, Fatiha , Günah, İyilik, Kelime-i şehadet,Nimet, Selam, Sevap, Sure, Temizlik, Yardım gibi terimler.
Ayrıca ; Görgülü olmak,Güvenirlik, Hakikat sevgisi ,Hoşgörü ,Hayâ, İbadet yerlerine saygı, İffet, Merhamet, Kanaat, Kardeşlik gibi ifadeler çocuklarımızın hayatında yer etmeye başlamaktadır.
Din kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin çocuklarımıza beden ve ruh yönünden sağladığı katkıları sıralarsak eğer ;
*Öğrenmekten zevk alan, dinî kavramları doğru kullanan, kendini etkili biçimde ifade eden, iletişim kuran, sorun çözen, bilimsel düşünen, araştıran, soran, sorgulayan, eleştiren,
* Günlük yaşamda ihtiyaç duyulan temel dinî bilgiler ve yaşam becerilerine sahip,
İslam dininin inanç, ibadet, ahlak değerleri ile insani ve kültürel mirasını öğrenen,
*Kültür, dil, sanat, örf ve âdetler ile ahlak üzerindeki etkisini dikkate alan,
*Millî, ahlaki, insani ve kültürel değerleri benimseyen, beden, zihin, ahlak, ruh, duygu bakımından dengeli ve sağlıklı gelişen; üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, insanların yetişmesine katkıda bulunmaktır.